Ödem dokular arasında biriken fazla su demektir.
Enfeksiyon, stres, seyahat, beslenme hataları, hareketsiz yaşam tarzı gibi birçok sebebi vardır.
Çoğunlukla el, ayak, yüz ve karın bölgelerinde ödem sorunu yaşanır.
ÖDEM SEBEPLERİ:
Fazla tuz tüketimi:
İçinde bulunan sodyum nedeniyle ödeme sebep olur. Dünya Sağlık Örgütü günde alınması gereken tuzun 5 gram, yani yaklaşık 1 çay kaşığı olduğunu açıklamıştır. Türkiye'de ise bu rakam ortalama 18 gramdır. Fazladan tüketilen her 1 gram tuz vücutta 250-300 ml su tutulumu oluşturur.
Burada bahsedilen sadece sofra tuzu değildir, aslında tükettiğimiz birçok ürünün içinde tuz bulunduğu unutulmamalıdır. Zeytin, peynir, ekmek, sosis, salam, sucuk, turşu, ketçap, cips gibi paketli ürünler vb.
Yetersiz Su Tüketimi:
Vücudumuzun %60'ı sudur, ve bu suyun büyük bir bölümü hücre içinde yer alır. Yetersiz su tüketimi sonucunda vücut, kendi bünyesindeki suyu tutarak duruma adapte olur.
Yetişkinlerde günlük ortalama 2-2,5 litre su tüketimi önerilmektedir.
Yetersiz Mineral Alımı:
Mineraller, metabolizmanın sağlıklı işeyişinde görevlidir. Görevlerinden biri de hormon ve enzimlerin etkinliğini sağlamaktır. Yetersiz mineral alımında, bu işleyiş bozulur. Hücreler, daha fazla su tutarak gerekli mineral düzeyini sağlamaya çalışır.
Yetersiz Potasyum Alımı:
Vücudumuzda sodyum-potasyum pompası denilen bir denge mekanizması vardır.
Yetersiz potasyum alımında, hücreler kendini dengelemek için içeriye daha fazla sodyum almaya başlar. Sonucunda hücredeki su tutulumu artar.
Yetişkinler için önerilen günlük potasyum miktarı 4500-5000 mg'dır.
Beslenme Değişiklikleri:
Vücudumuz her duruma bir adaptasyon geliştirir. Beslenme düzenindeki değişikliklerde öncelikle ödem tepkisi verir.
Uzun süre glütensiz beslenip birden glüten tüketmek veya uzun süre laktozsuz beslenip sonra laktoz tüketmek gibi radikal durumlarda, vücutta ödem oluşur.
Fazla Çay/Kahve Tüketimi:
Bu tarz içeceklerde yüksek miktar kafein bulunur.
Kafein, vücuttan su attıran bir maddedir ve vücudun fazla su kaybetmesi, kendi suyunu tutarak duruma adapte olmasına neden olur.
Tükettiğiniz çay ve kahvelerin toplamının 5'i geçmemesine dikkat ederek bu faktörü ortadan kaldırabilirsiniz.
Hareketsiz Yaşam Tarzı:
Düzenli fiziksel aktivite, metabolizma ve organların işlevselliğini arttırır. Dolaşım sistemini düzenler. Doğru çalışan bir organizmada ödem problemi yaşanmaz.
Dünya Sağlık Örgütü, vücudun genel sağlık halinin korunması için haftanın 3-4 günü 45 dk düşük-orta tempolu egzersiz önermektedir.
Stres:
Stres durumunda vücudun kortizon salınımı artar. Bu hormon vücutta sıvı tutulumunu arttırıp ödem şikayetine neden olur.
Stressiz bir hayat elbette mümkün değildir, ancak bununla başa çıkma yöntemleri ile vücudun en az zarar görmesini sağlayabiliriz.
Fiziksel aktivite ve meditasyonun vücuttaki kortizon düzeyini düşürdüğü ile ilgili bilimsel çalışmalar mevcuttur.
Yetersiz ve Kalitesiz Uyku:
Uyku, vücut için onarım sürecidir. Yeterli uyku olmadığı zaman vücutta aksaklıklar başlar ve stres durumu oluşur. Stres ise az önce bahsettiğimiz gibi ödemin başlıca sebebidir.
Bahsedilen onarım sürecinin eksiksiz olabilmesi için günde 8 saat uyku gerekmektedir ve bu uyku başlangıcının 23.00-00.00 arasında olması önerilmektedir.