Çevremizdekilerin "daha sağlıklı beslenme" konusunda hep bir fikri vardır.
İş yerinden arkadaşımız öğle öğününden karbonhidratların çıkartılması gerektiğini söylerken, komşumuz kalori saymanın bir numaralı ağırlık kaybı yöntemi olduğunu düşünür. Başka bir arkadaşımız, mükemmel pazar kahvaltısını hak etmek için spor salonunda HIIT egzersizi yapıp, yüksek miktarlarda kalori yakmıştır.
Tüm bu sohbetler, cümleler maalesef toplumumuzda normalleşmiş durumda. İşin aslı uzmanlar, bu tarz beslenme yaklaşımlarının, yeme davranış bozukluğunun ilk aşaması olduğunu belirtmektedirler.
Her ne kadar sağlıklı beslenmek diye kendimizi kandırsak da, popüler diyet kültüründe yer alan kuralların hepsi bu kategoridedir.
Bu aşama, ciddi bir tanı kriteri taşımasa da, kişinin fiziksel, ruhsal ve duygusal sağlığını olumsuz etkilemektedir.
Çok dikkatli, sağlıklı, düşük kalorili beslenirken, arada yapılan ufak bir kaçamak sonucunda tamamen sağlıksız, çok düzensiz bir beslenmeye geçilir. Aslında durumun "yeme davranış bozukluğu" olarak adlandırılma sebebi budur.
Yeme Bozukluğu Kriterleri:
Tıbbi bir sebep olmaksızın, bazı besin gruplarından, karbonhidrat gibi makro besin ögelerinden kaçınmak,
Tıkınırcasına yemek,
Bazı yiyecekleri tükettikten sonra, telafi etmek için yoğun bir şekilde egzersiz yapmak,
Yiyecekleri çok küçük parçalara bölerek, çok yavaş yiyerek az miktar ile doygunluk sağlamaya çalışmak,
Kilo kaybı için aç kalmak,
Yemek sonrası suçluluk duygusu hissetmek,
Kısıtlayıcı yeme davranışı benimsemek,
Bir önceki öğünde fazla besin tüketildiğinde ya da tüketilmemesi gereken zararlı/kalorili bir yiyecek tüketildiğinde sonraki öğünü atlamak,
Popüler diyet listeleri ile kilo vermeye çalışmak,
Çok sık tartılmak, kiloyu sürekli kontrol etmek.
Bu kriterler size de tanıdık geliyorsa, yiyecekler ile olan ilişkiniz bozulmaya başlamış demektir.
Her konuda olduğu gibi burada da en önemli adım "farkındalık". Düzeltmek istediğimiz bir şeyin önce farkında olarak, günlük yaşantımızda ne sıklıkta bizim beslenmemizi yönettiğini görebiliriz.
Besinler ile olan ilişkiyi düzeltme konusunda farkındalık yetmiyorsa, mutlaka bir uzman desteği (psikolog, diyetisyen) almalıyız.
Comments